İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu (TCK 117)
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu, TCK m.117 kapsamında; bir kimsenin çalışıp çalışmama, nerede ve hangi şartlarda çalışacağına karar verme özgürlüğüne hukuka aykırı müdahaleleri yaptırıma bağlar. Cebir veya tehdit kullanarak işten alıkoyma, zorla çalıştırma, çaresizliği sömürerek insan onuruna aykırı şartlarda çalıştırma ya da işçiyi veya işvereni zorlamak suretiyle çalışma hayatını manipüle etme hâlleri bu suç kapsamına girer.

Korunan değer, kişinin emek gücü üzerinde serbestçe tasarruf edebilmesi, insan onuruna uygun çalışma koşulları ve çalışma hayatında serbest iradedir. Genel çerçeve için Ceza Davaları sayfamıza da göz atabilirsiniz.
İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Unsurları
Hukukî konu – taraflar: Bu suçla korunan hukuki değer, iş ve çalışma hürriyeti ile insan onuruna uygun çalışma koşullarıdır. Mağdur, işçi, işveren, serbest çalışan veya potansiyel çalışan dâhil, çalışma özgürlüğü ihlal edilen herkes olabilir. Fail bakımından özel bir sıfat aranmaz; gerçek kişiler tarafından işlenebilir, tüzel kişilerin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca idari ve hukuki sorumluluklar doğabilir.
Hareket (tipiklik):
Çalışma özgürlüğüne cebir veya tehdit müdahalesi (TCK 117/1): Cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin:
- Çalışmasını engellemek,
- Çalışmak istediği işten alıkoymak,
- İşten ayrılmasını veya işe başlamamasını sağlamak,
- İşyerine gitmesini fiilen engellemek.
Burada önemli olan, kişinin çalışma yönündeki iradesine dışarıdan baskı uygulanması ve bu baskının hukuka aykırı olmasıdır.
Emek sömürüsü ve insan onuruna aykırı çalışma (TCK 117/2): Şu fiiller bu kapsamda suç sayılır:
- Çaresizliğini, kimsesizliğini veya bir kişiye ya da kuruma bağımlılığını sömürmek suretiyle,
- Kişi veya kişileri ücretsiz çalıştırmak,
- Sağlanan hizmetle açıkça orantısız derecede düşük ücretle çalıştırmak,
- Kişiyi insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma veya konaklama koşullarına tabi kılmak.
Rızanın varlığı tek başına yeterli değildir; rıza, çaresizlik ve bağımlılığın sömürülmesi üzerine kurulmuşsa hukuken geçerli kabul edilmez. Kanun, modern anlamda “emeğin sömürülmesi” ve insan onuruna aykırı çalışma modellerine ceza himayesi getirmektedir.
Sömürü koşullarına sevk ve tedarik (TCK 117/3): İkinci fıkrada belirtilen ağır sömürü ve insanlık dışı çalışma koşullarına düşürmek üzere: Bir kimseyi tedarik eden, sevk eden, nakleden kişiye de aynı ceza öngörülmüştür. Böylece yalnızca fiilen çalıştıranlar değil, bu sömürü düzenine insan “temin eden” ara kişiler de cezalandırılır.
Çalışma ilişkilerini zorla değiştirme ve işin durmasına neden olma (TCK 117/4): Cebir veya tehdit kullanarak:
- İşçi veya işverenleri ücretleri azaltmaya veya arttırmaya zorlamak,
- Daha önce kabul edilen sözleşme koşulları dışında yeni, aleyhe şartlar kabul etmeye zorlamak,
- Bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olmak.
Bu fıkra, özellikle çalışma hayatına dışarıdan yapılan organize baskılar, tehdit içeren grev veya kilitlenme manipülasyonları veya zorla sözleşme değişiklikleri bakımından önem taşır.
Şikâyet ve Uzlaşma:
- Şikâyet: 117/1 kapsamındaki temel hâl, kanunda açıkça belirtildiği üzere şikâyete bağlıdır. Mağdur, faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır. 117/2, 117/3 ve 117/4’te şikâyet şartı yoktur; bu hâller resen soruşturulur.
- Uzlaşma: Uygulamada, şikâyete bağlı 117/1 kapsamındaki fiiller CMK m.253 çerçevesinde uzlaşmaya tabi kabul edilir. 117/2, 117/3 ve 117/4 ise nitelikleri ve korudukları değer itibarıyla uzlaşma kapsamında değildir.
İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Cezası
- Temel hâl – çalışma hürriyetinin ihlali (117/1):
Mağdurun şikâyeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası. - Emek sömürüsü ve insan onuruna aykırı çalışma (117/2):
6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası. - Sömürü koşullarına sevk/tedarik (117/3):
6 aydan 3 yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası. - Çalışma ilişkilerini zorla değiştirme, işin durmasına neden olma (117/4):
6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası. - Ortak hüküm – TCK 119/1: Silahla, kendini tanınmayacak hâle koyarak, imzasız mektup veya özel işaretle, birden fazla kişiyle, suç örgütü gücünden yararlanarak ya da kamu nüfuzunu kötüye kullanarak işlenirse, yukarıdaki cezalara bir kat artırım uygulanır.
- Yaralama (TCK 119/2): Suçun işlenmesi sırasında kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâlleri gerçekleşirse, kasten yaralama suçundan ayrıca hüküm kurulur
İstanbul Ceza Avukatı – İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali dosyalarında en önemli aşama, olayın çalışma ilişkisi içindeki yerinin ve ağırlığının doğru tespit edilmesidir. Deneyimli bir ceza avukatı bu süreçte; iş sözleşmeleri, ücret bordroları, puantaj çizelgeleri, SGK kayıtları ile servis ve vardiya listelerini inceleyerek çalışma biçimini netleştirir. Mesai süreleri, ücret seviyesi, barınma-yemek imkânları ve iş sağlığı-güvenliği koşulları; insan onuruna uygunluk bakımından ayrıca değerlendirilir. Çaresizlik, kimsesizlik veya bağımlılık iddiası mevcutsa, tanık anlatımları, sosyal inceleme raporları, kolluk araştırmaları ve dijital yazışmalarla bu durum somutlaştırılır. TCK 117/1 ve 117/4 bakımından cebir, tehdit veya hukuka aykırı baskıyı ortaya koyabilecek kamera kayıtları, mesaj içerikleri, e-postalar, ses kayıtları ve tutanaklar toplanarak işin durdurulmasına veya çalışma şartlarının zorla değiştirilmesine ilişkin delil haritası çıkarılır.
Savunma aşamasında ise çalışma ilişkisinin gerçek niteliği, rızanın özgür iradeye dayanıp dayanmadığı, ücret ve çalışma koşullarının “orantısız düşük” veya “insan onuruna aykırı” bir seviyeye ulaşıp ulaşmadığı, uyuşmazlığın ceza hukuku sınırlarını gerçekten aşıp aşmadığı ve TCK 119’da düzenlenen nitelikli hâllerin somut olayda mevcut olup olmadığı teknik olarak tartışılır. İstanbul ve çevresinde bu suç nedeniyle yürütülen soruşturma ya da dava süreçlerinde, dosyanın ceza hukuku yönü kadar iş hukuku ve sosyal güvenlik boyutunun da birlikte ele alınması, hak kayıplarının önlenmesi ve doğru stratejinin kurulması için büyük önem taşır; bu nedenle profesyonel hukuki destek alınması, lehe delillerin zamanında toplanması ve etkin bir savunma hattının oluşturulması bakımından kritik rol oynar.
İstanbul ve çevresinde konut dokunulmazlığının ihlali suçu nedeniyle soruşturma veya dava süreci yaşıyorsanız, sürecin başından itibaren delil stratejisinin doğru kurulması açısından İstanbul Ceza Avukatı olarak profesyonel hukuki destek almak önemlidir.
İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu – Yargıtay Kararları
Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 08.11.2018, 2016/1050 E., 2018/14623 K.
- Ölçüt – İlke: İş ve çalışma hürriyetinin ihlali gibi özgürlüğe karşı suçlarda, yalnızca mağdur beyanına dayanılarak mahkûmiyet kurulacaksa, bu beyana neden ve nasıl itibar edildiği gerekçede açık ve denetime elverişli şekilde gösterilmelidir. Mağdur anlatımı, her türlü şüpheden uzak, kesin delille desteklenmiyorsa veya gerekçe zayıfsa mahkûmiyet kurulamaz.
- Özet: Somut olayda sanıkların iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden sözleri söylediklerine dair yalnızca mağdur beyanı bulunmakta; dosyada bu iddiayı destekleyen başka kesin delil yer almamaktadır. Mahkeme, mağdurun anlatımına neden üstünlük tanıdığını ve bu beyanı hangi ölçütlerle inandırıcı bulduğunu karar gerekçesinde açıklamamıştır.
- Uygulama: Bu durumda, mağdur beyanının güvenilirliği ve mahkûmiyet için yeterli olup olmadığı tartışılmadan, eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
- Sonuç: Bozma
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 22.11.2021, 2021/30831 E., 2021/27212 K.
- Ölçüt – İlke: Birden fazla kişiyle iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu, 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesiyle yapılan değişiklik sonrası CMK 253 kapsamında uzlaşmaya tabi hâle gelmiştir. Uzlaşmaya tabi suçlarda, CMK 254 uyarınca uzlaştırma prosedürü işletilmeden hüküm kurulamaz.
- Özet: Somut olayda sanık hakkında, birden fazla kişiyle iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmuştur. Ancak suç, karar tarihindeki düzenleme uyarınca uzlaşmaya tabi olmasına rağmen, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilmemiş, CMK 253 ve 254’te öngörülen uzlaştırma işlemleri hiç yapılmamıştır.
- Uygulama: Yargıtay, mahkemenin öncelikle iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu yönünden uzlaştırma işlemlerini yerine getirip sonucuna göre sanığın hukuki durumunu belirlemesi gerekirken, bu aşama atlanarak hüküm kurulmasını usul ve yasaya aykırı bulmuştur.
- Sonuç: Bozma
İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu – Sık Sorulan Sorular
1) İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu nedir (TCK 117)?
Bir kimsenin çalışıp çalışmama, nerede ve hangi şartlarda çalışacağına karar verme özgürlüğüne,
cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla müdahale edilmesi iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturur.
Çaresizliği sömürerek ücretsiz ya da insan onuruna aykırı koşullarda çalıştırma,
bu koşullara düşürmek üzere sevk ve tedarik etme veya cebir ve tehdit ile ücreti ve sözleşme şartlarını değiştirmeye zorlama da TCK 117 kapsamında değerlendirilir.
2) İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun cezası nedir?
TCK 117/1 kapsamındaki temel hâlde altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörülür.
Emek sömürüsü ve insan onuruna aykırı çalışma koşullarında çalıştırma ile bu duruma sevk ve tedarik (117/2 ve 117/3)
için altı aydan üç yıla kadar hapis ve en az yüz gün adli para cezası verilir.
Cebir ve tehdit ile ücreti ve sözleşme şartlarını değiştirmeye zorlama ya da işin durmasına neden olma (117/4) hâlinde ise altı aydan üç yıla kadar hapis cezası söz konusudur.
TCK 119’da sayılan nitelikli hâller gerçekleştiğinde bu cezalara bir kat artırım yapılabilir.
3) İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu şikâyete bağlı mı, şikâyet süresi ne kadar?
TCK 117/1 kapsamındaki temel hâl şikâyete bağlıdır.
Mağdur, failin kimliğini öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde şikâyet hakkını kullanmalıdır.
Emek sömürüsüne ve insan onuruna aykırı çalışma koşullarına ilişkin 117/2 ile sevk ve tedarik düzenleyen 117/3
ve cebir ile ücreti ve çalışma şartlarını değiştirmeye zorlama ile işin durmasına neden olmayı düzenleyen 117/4 ise şikâyete bağlı değildir,
savcılık tarafından resen soruşturulur.
4) İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu uzlaşmaya tabi mi, hangi hâllerde uzlaşma uygulanır?
7188 sayılı Kanun sonrası TCK 117/1 kapsamında kalan iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu,
Ceza Muhakemesi Kanunu madde 253 çerçevesinde uzlaşmaya tabi kabul edilmektedir.
Yeterli şüphe oluştuğunda dosya uzlaştırma bürosuna gönderilmeli ve uzlaşma süreci işletilmelidir.
Buna karşılık, emek sömürüsü ve insan onuruna aykırı çalışma koşullarına ilişkin 117/2,
bu duruma sevk ve tedarik fiillerini içeren 117/3 ile çalışma şartlarını cebir ve tehditle değiştirmeye zorlama ve işin durmasına neden olmayı düzenleyen 117/4
uzlaşma kapsamında değildir.
![]()